Büyüme ve ekonomik gelişme arasındaki temel farklılıklar
Son büyük ekonomik krizden, 2008 euro krizinden bu yana çok uzun bir zaman geçmedi. Aslında, durumun eskisi kadar kritik olmaktan çıkmasına rağmen, bunun sonuçları dünyanın bir bölümünde hala geçerli. Bununla birlikte, toplam kurtarma hakkında hala konuşamadık.
Ne var ki, neyse ki, az sayıda farklı ülke durumlarını iyileştiriyor gibi görünmektedir ve krizin ilk yıllarına göre gözlenmektedir. Bazı büyüme ve ekonomik gelişme . Bu son iki terimle ilgili olarak, genellikle pratik olarak eş anlamlı olarak kabul edilirler.
Ancak, birbirleriyle belirli bir ilişkiye sahip olmalarına rağmen, gerçek şu ki, aslında farklı kavramlara atıfta bulunurlar. İşte bu yüzden bu yazı boyunca Ekonomik gelişme ve ekonomik büyüme arasındaki farkların kısa bir açıklaması .
- İlgili yazı: "William Edwards Deming: Bu istatistikçi ve danışmanın biyografisi"
Ekonomik büyüme: temel kavram
Ekonomik büyüme, bu durum veya ekonomik gerçeklik olarak anlaşılmaktadır. Yılda üretilen mal ve hizmet grubu, önceki dönemin gelirlerini aştı . Diğer bir deyişle, bir ülke ya da bölgenin üretimi, bir önceki yıla göre (genellikle yıl), daha büyük bir gelir hacmi ile daha büyük olduğunda, ekonomik büyüme durumunda olduğumuzu düşünmekteyiz.
Bu büyüme kişi başına algılanmaktadır, yani her bir işçinin üretimindeki değerin artmasından kaynaklanmaktadır.
Bu büyüme Nüfusun refahında bir bütün olarak artışa yol açabilir Vatandaşın yararına arama yapabilmek için bölge tarafında daha büyük bir ekonomik kapasite olduğu için. Bununla birlikte, genellikle bu gelişmeye yol açan bir şeyden bahsediyor olsak da, her zaman zorunlu olarak bunu ima etmez ve sermaye artışı bir bütün olarak nüfusun yaşam kalitesine yansırsa, ekonomik büyümenin var olması gerekli değildir.
Ve bu ekonomik büyüme, salt niceliksel bir faktör olarak tanımlanır ve mevcut sermaye rakamları yoluyla doğrudan ölçülebilir. Farklı istatistiksel göstergelerden değerlendirilebilir, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla veya GSYİH'nın ana kalem olarak öne çıktığı .
Ekonomik gelişme nedir?
Ekonomik kalkınma ile ilgili olarak, bu kavram, bir ülkenin sakinlerinin yaşam kalitesini arttıran ve vatandaşların koşullarını ve refahlarını arttıran sosyo-ekonomik duruma atıfta bulunmaktadır. genelleştirilmiş bir form.
Ekonomik gelişme, ekonominin büyümesi, ülke ya da toprağın içinde yaşayan, adil bir şekilde ve farklı alanları etkileyen toplumun tümünün bir ilerlemesi haline dönüştüğü zaman gerçekleşir.
Öte yandan, ekonomik gelişme, örneğin, sağlık ve eğitim sistemlerinin, altyapının, yaşam beklentisinin veya toplum üyelerinin her birinin ekonomik kapasitesinin iyileştirilmesini ifade etmektedir. Aynı zamanda daha eşitlikçi ve kapsayıcı sosyal politikaların geliştirilmesini de içermektedir. özgürlüklerin ve hakların (görevlerinin diğer tarafında da) artması ve vatandaşın siyasi ve toplumsal hayata katılımı.
Büyüme kavramından farklı olarak ekonomik kalkınma kavramı, nicel değil, niteliksel : Gelişmenin doğrudan ölçülmesi zordur ve memnuniyet indeksleri, yaşam kalitesini etkileyen farklı yönlerin ölçümü, okuryazarlık veya işe ya da eğitime erişim gibi farklı mekanizmalar kullanılmalıdır.
- Belki ilgileniyorsunuz: "Ekonomi ve Finans ile ilgili 45 en iyi cümleler"
Büyüme ve ekonomik gelişme arasındaki temel farklılıklar
Yukarıdaki kalkınma ve ekonomik büyüme tanımlarını gözlemlemek, zaten her iki kavram arasındaki temel farklılıkların bir kısmını dolaylı olarak görmemizi sağlamaktadır. Ancak, onları daha da belirgin kılmak için, şimdi ekonomik büyüme ve ekonomik gelişme arasında bizi hangi yönlerden ayırabildiğimizi araştırıyoruz.
1. nasıl uygulanır
Başlamak için, ana ve en önemli farklılıklardan biri ekonomik büyüme olsa da sadece topraklarda daha yüksek bir sermaye seviyesinin varlığını ima eder kalkınma, söz konusu ülkenin bu büyümenin veya ekonomik durumunun, her birinin sakinlerinin refahının iyileştirilmesinde uygulanacağını ima etmektedir.
2. Ekonomik kalkınma büyümeye ihtiyaç duyar
Aynı zamanda ekonomik gelişme genellikle etkili olmak için ekonomik büyümeyi gerektirirken, ikincisinin ihtiyaç duymaya ya da gelişmeye yol açması gerekmediğinde de farklıdır. Aynı şekilde, bir ülkenin ekonomik gelişmesinin gerçekleşmesi için, büyüme gerekli olabilir, ancak bunu üretmek için yeterli değildir: faydaların doğru bir şekilde uygulanmasını gerektirir . Buna ek olarak, ekonomik büyüme esas olarak kalkınma durumunda ekonomik olana işaret ederken, bunun yerine bundan türetilebilecek yapısal ve sosyal değişimlere odaklanmaya eğilimliyiz.
3. Kalitatif veya kantitatif göstergeler
Bir başka fark, her birinin göstergesinin elde edildiği yoldur. Büyüme, nispeten basit matematiksel hesaplamalardan elde edilen niceliksel bir ölçüt olmakla birlikte, ekonomik kalkınma düzeyinin hesaplanması, nüfusun genel durumunun niteliksel ve tam olarak doğru olmayan bir değerlendirmesini içerir.
4. istikrar derecesi
Son olarak, ekonomik büyüme sırasında dikkate alınmalıdır kolayca kırpılmış görebilir ve gevreklik durumuna geçebilir Ekonomik gelişme durumunda, ekonominin değişmesinden derinden etkilenebilse de, bu gelişmelerin çoğunda daha istikrarlı görünmektedir.
Bibliyografik referanslar:
- Galor, O. (2005) Durgunluktan Büyümeye: Birleştirilmiş Büyüme Teorisi. Ekonomik Büyüme El Kitabı, Elsevier.
- Maddison, A. (2001). Dünya Ekonomisi: Bin Yıl Perspektif, Paris, OECD.
